Bu
ülkenin aydınlanmacı bilim insanları olarak sempozyumun bilim
dışılığını anlatmak, bir aldatmaca olduğunu göstermek için
etkinliğin başladığı 16 Mayıs günü saat 9.00’da, Marmara
Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü Ord. Prof. Dr. Reşat Kaynar
Salonu’nda olacağız. Bilimden yana olan ve bunun toplumda kök
salmasını isteyen herkesi sözünü söylemeye çağırıyoruz.
Marmara
Üniversitesi’nde 16 – 17 Mayıs 2012 tarihlerinde, Marmara Genç
Vizyon Kulübü tarafından “Bilim, türler arası evrimi
neden kabul etmiyor?” başlıklı bir sempozyum düzenleneceği
Nisan ayının ilk haftasında ilan edildi. İlk günlerde etkinliğin
bilimsellik iddiası ve üniversitelerin dönüşümü tartışılırken,
geçen süre zarfında bu sempozyumun bir öğrenci kulübü
etkinliğinin çok daha ötesi olduğu belirginlik kazandı. Bugün
itibariyle YÖK’e bağlı resmi bir kurul olan Türkiye Öğrenci
Konseyi ve Marmara Üniversitesi Öğrenci Konseyi de etkinliğin
düzenleyicileri arasına katılmıştır.
Öğrencilerin,
akademisyenlerin ve derneklerin üniversite içinde çeşitli
etkinlikler düzenleme talepleri oldukça olağandır. Yalnız bu tür
işler üniversitenin kimliğiyle uyumlu olmalı, akademisyenler bu
sorumlulukla hareket etmeli, öğrencilerin bilgisinin ve ufkunun
eksik kaldığı noktalarda akademisyenler bilimin yolunu
göstermelidirler. Evrim karşıtı sempozyum ise bir bilimsel
etkinlik olarak değil, bir inanç meselesi olan yaratılış
görüşünün propagandası olarak karşımıza çıkmaktadır.
Üniversitelerin,
nitelikli düşüncenin üretildiği, topluma doğru bilginin
aktarıldığı kurumlar olması gerektiği ve topluma safsata
sunulmasının yeri olmadığı vurgusunu yapan bir grup bilim
insanının itirazıyla bir metin kaleme alındı ve imzaya açıldı.
700’den fazla akademisyen, öğrenci ve öğretmenin desteklediği
metin için Marmara Üniversitesi Rektörlüğü ile konu hakkında
görüşmek üzere bir randevu talebinde bulunduk.
Biyoloji,
moleküler biyoloji, genetik, antropoloji ve tıp gibi çeşitli
dallarda çalışan bir grup bilim insanı olarak, Marmara
Üniversitesi yönetimi ile yapacağımız görüşmede, evrim
kuramının yaşam bilimlerinin bilimsel omurgası olduğunu,
evrimsiz bilimsel araştırma yapılamayacağını, böyle bir
sempozyumun bir üniversitede neden düzenlenmemesi gerektiğini ve
ayrıca “bilimsel yaratılışçılık” iddiasının bilim etiği
ihlali olduğunu açıklamayı hedefliyorduk. Ne yazık ki,
üniversite yönetiminin randevu isteğimizi “yarın, öbür gün”
diye öteleyerek geçiştirmeye çalıştığına tanık olduk.
Ardından evrim paneli yapma talebinde bulunduksa da, bu dönem
içerisinde üniversitenin herhangi bir salonunda, herhangi bir
saatte uygun olmadığı cevabıyla karşılaştık.
Rektörlük
evrim-karşıtlığının üniversitelerde bilimmiş gibi sunulmasına
fikir özgürlüğünden hareketle olur veremez. Bilimde
özgürlük son derece önemlidir, ancak bilim dışı
safsataların üniversitelerde “bilimmiş” gibi tartışmaya
açılması bilimsel özgürlükle bağdaşmaz. Üniversiteler
bilimsel bilginin üretildiği kurumlardır. Bilimsel
bilgi ise inançla değil, bilimsel süreçlerle üretilir. Bir
kişinin inanç sahibi olması bilim yapmasına engel değildir,
ancak o kişi -eğer bilim yapmak istiyorsa- sahip olduğu inançların
yönlendirmesine göre değil, bilimsel süreçlere dayanarak bilim
yapmak zorundadır. Bilim camiası bilimsel süreçlerin dışında
üretilen bilgileri bilimsel bilgi olarak kabul etmez. Bilimsel
süreçlerin dışında bilgi üretilmesi bilim etiği ilkelerine
aykırıdır ve bu tür davranışlar tüm dünya bilim camiasında
uydurma, saptırma gerekçeleriyle bilimde sahtekarlık olarak
nitelendirilirler. Yaratılış görüşü bilimsel bir
zemine dayanmamakta, bir inanç sistemini temsilen karşımıza
çıkmaktadır. Üniversite yönetimi ve düzenleyiciler
sempozyumu bu içerikte yapmakta ısrar ederek bilim etiği ihlali
yaptıklarının farkına varmalıdırlar. Bir inanç sistemini
bilimsel olarak dayatmak bilime aykırıdır, çünkü bilimsel bir
hipotezin test edilebilir ve delillere dayalı olması gerekir. Bu
nedenlerle Marmara Üniversitesi’nde 16 – 17 Mayıs 2012
tarihlerinde “Bilim, türler arası evrimi neden kabul
etmiyor?” başlıklı sempozyumun bir üniversite çatısı altında
yapılması kabul edilemez.
Şunu
açıkça belirtmemiz gerekir ki, bu sempozyumun bir üniversite
çatısı altında yapılmak istenmesindeki amaç, topluma işlenmeye
çalışılan evrim karşıtlığının üniversiteden ve bilim
camiasından destek görüyormuş algısının yaratılmasıdır.
Oysa uluslararası bilim camiasında bugün evrim kuramının aksini
kanıtlayan bir tek çalışma dahi olmadığı gibi, genom
çalışmaları kapsamında yapılmakta olan araştırmalar sürekli
evrim kuramını desteklemektedir. Yaratılışçı söylemlerin ise
bilimsel desteği olmamıştır, olamayacaktır. Sempozyumu
düzenleyen öğrencilerin bu konularda bilgi eksikliği olabilir
ancak, “profesör” ünvanına sahip akademisyenlerin bu
sempozyumun bilimsel gerçeklerle örtüşmediğini bilmesi gerekir.
İnsanlık
bugüne kadar ürettiği bilgi birikimiyle evrim karşıtlığı
fikrini aşmıştır, bu göz ardı edilerek bilimsel ve toplumsal
ilerleme sağlanamaz.
Öğrencilerimizin
bilimsel yaklaşımları benimsemeleri için atılacak her adımı
desteklerken, sözde bilim ile akıllarının kirlenmesine
karşı koymak bir akademisyen sorumluluğudur. Bu
ülkenin aydınlanmacı bilim insanları olarak sempozyumun bilim
dışılığını anlatmak, bir aldatmaca olduğunu göstermek için
etkinliğin başladığı 16 Mayıs günü saat 9.00’da, Marmara
Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü Ord. Prof. Dr. Reşat Kaynar
Salonu’nda olacağız. Bilimden yana olan ve bunun toplumda kök
salmasını isteyen herkesi sözünü söylemeye çağırıyoruz.
Üniversite
Konseyleri Derneği
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder